Zıtlıklardır doğayı dengede tutan,
Ne aşırı sıcağa dayanabilirdi ne aşırı soğuğa insan,
Ortasıdır bize nefes aldıran,
Ne kadar ağırlayabilirdi gökyüzü güneşi her gün?
Ne kadar tahammül edebilirdi karanlığa,edilirse ebediyete gün ışığı sürgün?
Ve sen,hep ama hep yağmurlu geçen günlerin kasvetiyle nasıl baş edebilirdin?
Ve yine sen,dinlenmeyi özlemiş,kızgın güneşin seni terleten sorularının kaçına cevap verebilirdin?
Gökkuşağı girmese araya,
Paylaşmasa renklerini dünyayla,
Kim son verebilirdi yağmurla güneşin kavgasına?
Umarsızca, farklı kutuplarıyla dönüyor dünya.
Ve zıtlıklarıdır insanları birbirine bağlayan,
Siyah ve beyazdı mücadelelerinde berabere kalan,
Ne tebessüm ne de hüzün bir sıfır önde başlayan.
Sen geçmiş zamanın hikayesinde,
O çoğu vakit şimdi de, sıkça gelecekte,
Aynı anda ve yanyanayken kafanızdan geçen düşüncelerde.
Bazılarımız ne yeni başlangıçlar yapmaya cesaret edebildi.
Ne de kötü gidişlere son verebildi.
Aynı çatı altında,yalancı şahitlik yapan kapıların ardında.

zaman: Perşembe, Ocak 20, 2011

7 Comments to " "

blogunu açtığın an, farkettim. yorumumu yayınladın.

ben de öğlen açmıştım. şans.
yorumunu da yanıtladım.

umarım iyileşmişsindir.
okul, yurtdışı yolundadır inşallah.
çok kayboldun.

iyi ki yani, benimle çok çok konuşmak istiyordun. 2 hafta kayboldun.

az konuşmak istesen demek ki, 6 ayda bir ortaya çıkacaksın :)

bloğuna yazdım:)

okudum :) haksız mıyım yani :)))

benim sana kırılmam gerekir :))

tamam haksız değilsin de benim elimde olmayan sebeplerler oldu,o zaman ikimizde kırılmayalım,telafi ederim :)

peki o zaman :)))) kisses.

ehöm.. çok hoşuma gitti ifenim.. yine güzel bir lethe esintisi aldım :))

sağ olun sağ olun efenim :)bir mori de geçti burdan :)