Yapboz bir hayat şu yaşadığım.Binlerce yaşanmışlıklar var ve daha yaşanacaklar.Çirkin ve yeni bir karton üzerine yerleştiremediğim her biri ayrı telden çalan parçalar.Ucu ucuna denk gelmiyor,eksik bir şeyler var burada.Oysa biliyorum değil mi?O kadar çok söylendi ki kulaklarıma:Her şey benim ellerimde.Mutluluk,başarı benim ellerimde.İyi bir gelecek,istersem her şeyi başarabilceğim o hayat benim ellerimde.Parçaları birleştirmek de.Hayal edersen gerçekleşir tüm beklentiler.Ama ben yıllardır ''en güzel şeyler onları en az beklediğinde olur''cümlesiyle büyüyorum.Bundan olsa gerek hayallerimin kuraklaşıp benden öte yerlerde suya ihtiyaç duyması ve bu yüzden olsa gerek parçaları anlamlı kılamamam.
   Hem zaten o kadar dağınık ki ruh halim,elimdekileri de kaybetmekten korkar oldum.Bazen ceplerimden,kalemliğimden,sırt çantamın ön gözünden bazen de kaldırımda ayağımın takıldığı taşın altından çıkıyor.Bir bakıyorum komşu evin bahçesinin çitlerinden sarkıyor.Ya da rüzgar ansızın yapıştırıveriyor ıslak bir parçayı sırtıma.
   Parçaları asla yerine tam koyamayacağım,çünkü eksilen hayallerim ve inançlarım köprüydü onlar arasında.Şimdi bir bağlantı olamaz hiç birinin arasında.Varsın,elimdekilerde eksilsin azar azar.Umrumda da değil aslında bozup bozup tekrardan başlayacağım bir hayat.Kılımı kıpırdatmadan,her şeyin en azını bekleyerek,ne şükrederek ne de isyan ederek toplama işlemindeki etkisiz eleman sıfırın en orta yerinde etrafımda yaşanan çılgınlığın tarih ve saatinden habersiz kendime sımsıkı sarılacağım.


zaman: Perşembe, Eylül 16, 2010

0 Comments to " "