Bir kağnı var sürdüğüm,
Yollarda,
Tekerliklerinde saç tellerim,
Savruldukça rüzgarın eteklerinde
Hep aynı şarkı dilinde

Çalılardan yükselir flüt sesleri
Dört mevsim melodileri

Buğday tenimde gökyüzünün desenleri
Damarlarımda adım adım
Kendime yolculuğum
Ve başka kentler var
Yolunu tuttuğum
Yüküm;
Kağıdım,
Kalemim,
Ve suyum.

Kentin nehirlerinde kirpiklerim
Yıkanır boydan boya
Nisan ayı esintisi
Kuruyan çapaklarımda
Ödünç aldığım patiklerim ayaklarımda
Ve onlar yorgunluk nedir bilmez

Duraklarım,karşılaştığım her bir insan
Yolcuyum onlara da
Kimisinin kahverengi iniltileri
Kimisinin paslanmış zincirleri
Kimisinin bir yudum suda çırpınan elleri
Kimisinin kimsesizliği
Aitlikler hiç bitmez.

Herkes ortak bir payda da
Payına düşen farklılıklarda
Payın küçük
Ya da büyük
Basit ya da bileşiğiz
Ama eşit değiliz
Kim ne derse desin değiliz
Sen ve ben bölünsek bir değiliz.

Uzaklar önümde
Aynı gökyüzüne bakan insanlar görünürde
Taşıyamadıklarım
Kabullenemediklerim
Kağnımda
Kağnı yavaş
Kağnı ağır
Bıraktım onları yol üstünde bir kasabada
Rüzgarlı bir kasaba
Ve kendimi de bıraktım yollara.

G. K.

zaman: Çarşamba, Eylül 01, 2010

0 Comments to " "