UZAKLIK


  Bir uzaklık hesaplaması.İçimdeki akımı şiddetli ırmaklarla,döküldükleri dalgın körfezimin arası,kendime uzaklığım kadar.
  Kutup yıldızının kuzeyi göstermediğinde kaybettim kendimi,o toprak yolda ve de çekirgelerin alkışlarıyla dikenli çalılıların bileklerimi kanattığında.Nerdeyim şimdi bilmiyorum.Belki güneş ışınlarının yengeç dönencesine dik geldiği günün öğle saatinde gölgesiz adamın okuduğu gazetedeki bir haberdeyim ya da demlenmiş düşlerine üç şeker atıp hüplete hüplete içen kızın meraklı gözlerle izlediği tartışan iki kişiden biriyim.Ya da tek şeritli ve levhasız yolda otostop çeken dört kişiden kahverengi hırkalı olanım.Belki şu anda oturmuş parkta oynayan çocukları izliyor olabilirim,burnumda annemin kokusu ya da kulağımda kulaklık durakta beklerken saati soran yaşlı amcayı duymuyor olabilirim ya da iş çıkışı saatinde kalabalık metro girişinde gözlük camları kalın bir adamla çarpışıp yere düşmüş de olabilirim.Belki  mendil satan çocuğun mendillerinden birini satın almadığım için arkasından küfredilen kızım...
 Ama kendimi yeryüzünde değil,suyun dibinde arayacağım.Biliyorum bir ipucu var orada.Her bir kulaçta  kendime daha da yaklaşacağım.Asıl izlerimi suda bırakmış olmalıyım.  


zaman: Cuma, Eylül 10, 2010

0 Comments to " "