Günlerin birbirini tekrarlaması yaşamı duvarda asılı takvimden farklı yapmaz.Aynı kağıt parçaları,aynı yazılar ve sayılar yaşımızı büyültür,yaşlanırız ama yaşamayız.Sabitleniriz,tek tek koparılıp tükeniriz.Belki şans güler yenileniriz bittik dediğimiz anda.Ama hala aynı duvardaysak kendimizi tekrara yeniden başlarız.Dünya döne döne devrini tamamlarken,biz hareketsiz aynı yerde dururuz,dur demezsek.Günleri yaşamdan koparan bizler olmalıyız.
    Her gün ayrı bir renkte olmalı,her günün ayrı bir kokusu ve bilmediğimiz bir dili olmalı.Onu tercüme etmekle geçmeli saatler,kendi dilimize.her güne yeni bir uğraş.farklı duygular bürümeli benliğimizi.Gün bitiminde bugün de... diye başlayan kısa yeni hikayelerimiz birikmeli.
   Kendimi tekrar etmekten korkuyorum,bundan sonra gelecek olan günlerde.Sıfırla toplanmak herkese acı verir.Çünkü hayat her yeni güne farklı bir ben'le başlamakla güzeldir.Bir gün öncesinden kendine kattığın tatlarla.Bazen acılarla da güzeldir,olgunlaşmak adına.
  Her yeni sabah güneşin ikram ettiği huzuru gün içinde hissede hissede,bizlere sunduğu canlılığı hiç kaybetmeden yaşansa günler ve dolu dolu,sürekli bir şeyler öğrenerek,öğreterek,deneyimleyerek,gözlemleyerek,çalışarak,okuyarak,hissederek ve en gizli yerlere dokunarak,anlayarak önce kendini sonra başkalarını ve içinde duyarak var olmanın mutluluğunu,tarif etmeye çalışarak hayatın mahremine giden yolu...
  Her yeni güne farklı tonlarda ama dipdiri merhaba deme dileğiyle...
Hayata uyanmak.

zaman: Çarşamba, Eylül 29, 2010

2 Comments to " "

Umut kokuları yayıldı mis gibi...

o zaman ne mutlu sana ve bana:)