Dilenen insanlarında bunları hissettiğini düşünüyorum,her yeni para onları daha da teşvik ediyor,düşünsenize günde 20 30 kişiden 1 lira toplasa aylık eline geçen para emek harcayan bir insanın maaşına denk gelir.Bu yüzden dilencilere para vermiyorum.Dilencilerle ilgili iki tane anım var,bahsedeyim.
Bir keresinde Kızılay'dan eve dönüyorum,karanfil metro girişinden girerken merdivenlere oturmuş küçük bir kızı dua eder halde buldum,içim parçalandı.Gidip çocukla konuşmaya çalıştım ama çok yabaniydi,aç olup olmadığını sordum,hiç cevap vermiyordu o kadar çok ısrar ettim ki tuttum elinden götürdüm yemek yemeye.Konuştuk biraz ama hiç samimi bulmadım,tabiki ailesi tarafından kullanılıyordu.Oyuncakta aldık ona,götürdüm aldığım yere bıraktım kızı eve kendisi dönüyormuş.Bir hafta falan geçti sanırım Kızılay dayım ne göreyim bütün dilenen çocuklar ya dua pozisyonunda ya da karanlıkta ders çalışma numarasında!İnsanların duygusal açıdan sömürülmesi ne kolay! bir daha da kimseye para falan vermedim.
Bir kere de (bu baya oldu aslında) arkadaşımla yemek yedik,ama ben bitiremedim hepsini,paket yaptırdım babamın iş yerine gidiyorum.Dilenen bir adam var yine bu sefer baş rolde perişan bir halde.Adama gidip : Kusura bakmayın param yok ama yanımda yiyebileceğiniz bir şey var almak ister misiniz ? dedim.Adam da sağol kızım dedi ve aldı.Dilenciye kusura bakma param yok diyen tek akıllı benim herhalde ve o günün akşamında olayı ablama anlattığımda gülmekten gözümüzden yaş geldi.
6 Comments to "DİLENCİLİK"