Hafızamı kaybetmek istediğim anlar oldu.Tanıdığım tüm insanları unutmak.İyileri de unutmak.Oysa hayatımda ne dönüm noktası yaşadığım olaylar vardı Ne de dönüm noktası yaşatan insanlar.Belki bu yüzden yavan geldi çoğu zaman vakitler.Huzurlu muydum belkide,ama şeffaf bir şekilde.Sonra hiçbir şeyin beni istediğim yerlere götüremeyeceğini fark ettim ve ben kişisel gelişim kitaplarından hep nefret ettim,olumlu düşünmenin işleyeceği yalanından da nefret ettim.Yürümek istedim evimin yolunu bulana kadar,durmadan..ama geçişler yasaktı,yasak hala.Yalanlar söyledim,gerçekleri, buğulanmış camlara yazmasını bildim,yazdım,sildim.
Ve mutluluklarım bir şarkı süresi kadar.
Mırıldanmalarım renklere dönüşür ve bazen masmavi düşünürüm.Ama bu mutluluklarımın bile beni tatmin etmediği gerçeğini değiştirmez.Bazen insanlar mutluluklarını bana kanıtlamaya çalışırlar,gülüp geçmem ben onlara,bilsinler.
Anlamsız şekiller çizerdim defterlerime,çizerim hala o kadar karışıktırlar ki...bunlar benden bir parça ve her sayfanın sonunda dipnotlarım var hayata..
Sessizlik ya da bir yerlere kaçıp gitme isteği değil.Durduğum yerde bulunduğum zamanda duyabilmek fısıltıları.Kendi şarkılarımı.
Kimseleri özlemiyorum,kimseleri çok fazla sevmiyorum.Doyasıya kahkalarım var, tıklım tıklım zamansız hıçkırıklarım.
Evet evet doğru kelime bu işte zamansız.Doğuşum zamansız buralara.
Zihnim zamansız sorgulamalarda..
11 Comments to "ZAMANSIZ"